26 Mart 2007

haşlanmaya gittik..

bir arkadaşımızın aklına uyduk [:)] ve "neymiş şu haymana'nın meşhur kaplıcaları, bir de biz görelim" diye yollara düştük şekerimle bu haftasonu.

yer ayırttığımız otelin önünde bizi rakip otelin değnekçisi karşıladı. "abi bizim otel yeni açıldı, öbürkünden daha güzel, fiyatlar da daha ucuz, kalmasanız da bi gezin" diye yapıştı. yeni oteli ve yer ayırttığımızı da gezdik ve değnekçinin oteline yerleştik. (evet çok hainiz!)

kaplıca dedikleri, 4-5 tane kabinin içinde, 4 metrekarelik havuzlarda devridaim yapan ağır kokulu sulardan oluşuyomuş. (haymana'da böyle en azından) ama şu var ki; sular ÇOOOK SICAK! Dediklerine göre 42 derece ama bence kaynamadan hemen önceki 99 derecede.. tavsiye edileni günde 4 kere girmek ve her girişte de 10-15 dakika kalmakmış. azmettik, 2 günde 8 defa girdik ama 10-15 dakikanın ilk 5 dakikaları suya girmeye çalışmakla, geri kalan 10 dakikada da haşlanıp sonra 1 saat kendimize gelmeye çalışmakla geçti haymanada 2 gün.

ve fekat olay şuymuş; 2 günden bişey olmazmış, 21 günlük kür yapmak lazımmış faydalı olması için. "manyak mısnız, bir üçüncü gün olsa dayanamayacaktım ben, 21 gün ne demek" diyemedim tabi ama pis pis bakıp koşarcasına ayrıldım ordan..

şekerimle bu olaydan çıkardığımız ders: bundan sonra sıcaklığını sormadan kaplıcaya gitmek yok! :)

1 Mart 2007

kapadokya’nın gülü

efendiim..
hani şu çıktığımız gemi yolculuğu vardı ya.. bkz. "mavi denizlere doğru” post’u.
işte onun üzerinden tamı tamına bir yıl geçmiş. biz de şaşırdık zamanın hızına. ve biraz kendimizle kalalım diye haftasonu kapadokyaya kaçtık..

ben bayıldım.. kaldığımız mağara otele, kapadokyanın büyüsüne, peri bacalarına, yer altı şehrinin dar geçitlerine bayıldım.. bkz. üstteki foto.

gittiğiniz yer neresi olursa olsun, şehirden uzaklaşmak o kadar iyi geliyor ki! kapadokya herkese tavsiye edilir, ama turistlere dikkat! ufacık mağaralarda, tek yönlü merdivenlerde üstünüze üstünüze geliyolar! fotoğraf çektirirken, yanınızda durup sizin makinenıza sırıtıyolar!