24 Mayıs 2011

Mücella Arıkan Resim Sergisi


Dayımın eşi Mücella yemgemin 8 yıllık muhteşem çalışmaları nihayet görücüye çıktı. Bakanlıklar'da TESK Sanat Galerisi'nde 75 tane resim süsledi duvarları.

Açılışını dün yaptık. Kalabalık, güzel bir açılış oldu. Tanıdıklar, arkadaşlar, eş-dost ve hiç tanımadığımız yabancılar ordaydı. Ata Amca'nın açılış konuşmasının ardından, galerinin hizmeti olmadığı için annelerimizin evde yaparak getirdiği minik kanepeler, pizzalar, poğaçalar ikram edildi. Dışarıdan gelen yabancı bir adamın resimlere bakar gibi yapıp masalara yanaşarak atıştırmalıkları çantasındaki zulaya indirişi de gözlerden kaçmadı.. :)

Resimlerin fiyatları 50 ila 400 tl arasında değişiyordu. 14 tane resim satıldı, ki bana açılış için iyi bir sayı gibi geldi. Sergimiz 1 Haziran'a kadar açık olacak.

20 Mayıs 2011

21 Mayıs'ta Taksim'deyiz!


Bu yıl 21 Mayıs'ın daha da içinde olmak için İstanbul'a gidiyorum.
Unutmamak, unutturmamak için 21 Mayıs 2011'de saat 13:00'de Taksim'deyiz!

5 Mayıs 2011

Kül olmuş Angela

Yıllarca kurtulamadığım ekonomi, işletme, finans kitaplarından sonra nihayet ben de herkes gibi “ders” kavramının içine girmeyen kitaplara dönebildim birkaç aydır. “Olasılıksız”, “Empati” gibi eğlenceli kitaplara da denk geldim ama “Angela’nın Külleri” sündüre sündüre okuduğum birkaç kitaptan biri oldu. Bir kitap gurusu, edebiyat dahisi olmanın yanından bile geçemem ama bu kitabı okurken içim bayıldı desem yalan olmaz. Kitap ve film yarım bırakmayı sevmediğimden, inadım inat okudum bitirdim kitabı ama 450 sayfalık kitap 1000 sayfa gibi geldi. (Bir kez de kocacım yüzünden “Dabbe” isimli berbat filmi yarım bırakıp çıkmıştık sinemadan, hala içimdedir yarım bırakışım.)

“Angela’nın Külleri”, yazarın kendi hayatını, fakir çocukluk ve gençlik yıllarını, o hayattan sıyrılmak için yaptıklarını anlatan bir otobiyografi. Evet tamam, yazar gerçekten zor bir hayat geçirmiş, büyük bir yol katedip kendini geliştirmiş, aydınlık ve ferah günlere ulaşmış. Bunu takdir ediyoruz, helal olsun ama kitabın bizdeki Emrah filmlerinden çok da farklı olmadığını, dramanın ve ajitasyonun dibine vurulduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Bu arada merak edenler için yazayım: Angela yazarın annesi.

Şimdi başlayacağım kitabımdan ise çok ümitliyim. Tübitak yayınlarından “Bir Tıp Gözlemcisinin Notları”.

Tübitak yayınlarına oldum olası bayılıyorum zaten. Daha önce birkaç kitabını bayılarak okudum. 14-16 yaş arasına hitap eden “Uzay”, “İnsan Vücudu” gibi kalın karton kapaklı kitaplarından da almış resimlerine bakıp bakıp mest olmuştum. Bir anlık merakla başlayan, okuduğum birkaç kitapla ve “House” dizisi ile fena halde depreşen tıp bilimine olan merakımla bu kitaptan oldukça zevk alacağımı düşünüyorum. Tübitak’ın güzel bir kitap olduğu isminden anlaşılan “Beynine Bir Kez Hava Değmeye Görsün” isimli beyin cerrahisi öykülerini içeren kitabı da fena halde hoşuma gitmişti.


Hele bir bitireyim yeni kitabımı, eşsiz yorumlarımı buraya yazarım.. :p