15 Ekim 2010

ankara güzeldir!

istanbul'un ankara'ya dönüşü bence zordur. çünkü "ay hangi birine gitsem" diye koştur koştur gezdiğiniz istanbul'dan sonra ankara'da gidecek yer bulamamak gibi bir gerçeklik vardır. ve tabi en önemlisi; ankara'da deniz yoktur'

ama birkaç gündür bu ve bunun benzeri bir kaç siteye takılmış durumdayım:
www.firsatbufirsat.com

"bu ne?" derseniz, efenim bu site yaşadığınız şehirdeki o güne özel indirimli yemek, spor, aktivite vs. fırsatlarını gösteriyor. mesela sini börek'te bir tepsi baklava 45 tl yerine 22,5 tl imiş bugün. geçenlerde paintballda ve ebru kursunda indirim vardı mesela. vakitsizlikten gidemesem de öööyle bakıp bakıp hayal kurmama yarıyor en azından.

reklam gibi oldu bu yazı, hatta "gibi"si fazla ama hoşuma gitti, yazayım dedim. :)


edit: güzellik merkezleri; zayıflama, manikür pedikürde indirim falan diye bu siteleri işgal etmiş durumdalar şu aralar... :(

7 Ekim 2010

yine sonbahar, yine istanbul


başka bir sonbahar ve ben yine istanbul'daydım..

sonbaharı ankara'ya yakıştırırlar aslında ama ben bu gidişimde istanbul'a da çok yakıştırdım hafifçe serpeleyen yağmurla, saçlarımı okşayan rüzgarı.

belki de ruhum da sonbaharı yaşadığından, beni çok iyi anlayan ve konuşmadan sadece susarak yanımda olduğunu belli eden bir dost gibi...