10 Mayıs 2010

köpekle tanışma

bu deryayla şamil az değil. geçen şubat'ta da "şimşirlik diye bi yer bulduk, doğanın ortasında, böööyle dağ evi falan..." demişlerdi ve biz yine peşlerine takılıp gitmiştik. o zaman da iyi ki de gitmiştik.
o zamanki gezimizin olayı ise şimşirlikte gittiğimiz evin sahibinin idefix, şimşir ve kral isimli 3 koca köpeğiydi. o güne kadar yüksekliği diz kapağım ve üstüne ulaşan tüm köpeklerden korkan ve kaçan ben, şimşirlik macerasından sonra büyük köpeklerle iletişim kurmayı ve onlardan korkmamayı öğrendim. hatta küçük köpekleri beğenmez, büyük köpeklere ilgi ve sempati besler oldum.

işte idefix ve ben..

toprakla tanışma


geçen haftasonu derya ve şamil "biz yol yapmak istiyoruz, köye gidelim dedik, bağ bahçeyle falan da uğraşırız kafamız biraz dağılır, hadi siz de gelin" dediler. iyi ki de demişler.

çorum'un gökören , yerel ağızla goören köyünde çok güzel 2 gün geçirdik. bu güzel iki günün anlamı benim için "toprakla tanışmak" oldu. derya elimize budama makasını verdi, ağaç budadık. çim biçtik, sarmaşıkların altını temizledik, şamilin diktiği ağaçları suladık, çiçek topladık. kısacası elimiz toprağa değdi.

ben bügüne kadar toprağı, bağı, bahçeyi severdim hep ama uzaktan! :) yani gidelim yeşil yeşil, seyredelim, gezelim, koklayalım, ağaçlara hamak asıp sallanalım oh ne güzel şeklinde.. oysa bu sefer o yeşilleri, seyredilecek, koklanacakları yaratmanın tadına baktık. meğer seyreylemekten daha bilem tatlıymış ekmek, biçmek, böcüklerle savaşmak..

bakalım toprakla tanışıklığım, devamında nasıl bir ilişki getirecek..