28 Aralık 2006

nereye geldim ben?

1 senedir etrafımdaki herkesin başının etini yiyordum, başka iş bulmam lazım, hariciyeden ayrılmam lazım (uzak diyarlara gitmemek için ayrılmak zorunda kaldım, e niye ayrıldın o zaman diyenlere duyurulur) diye. . şimdi buldum işte. e ne oldu, başım göğe erdi mi? hayır, kesinlikle hayır; yeni işyerimde ben dipteyim, sondayım, depresyondayım..

"şehirden indim köye" durumları mevcut benim için. sen o kadar aristokratı, dünya gezmiş adamı, mon'şer leri bırak, çay-sigara-dedikodu üçgeni içinde kaybolmuş insanların arasında bul kendini! şıngır mıngır etekler, topuklu ayakkabılarla çınlatarak gezdiğin koridorlardan çık, kadife pantolon, postal botlarına bürün yeniden üniversite öğrencisi gibi..

şaşkınım; görüğüm bazı şeylere inanamıyorum çünkü..
üzgünüm; yalnızım, arkadaşlarım yok çünkü..
asabiyim;küçücük bi odada hiçbişey yapmadan tıkılıp kaldım çünkü..

ya zaman içerisinde ben de buraya uyum sağlıcam, o şeytan üçgeninin içerisinden yeni gelenlere şu an bana baktıkları gibi bakıcaammm..
ya bana bi azim, bi gayrettir gelecek, genius bi kız olup gezmediğim diğer kurumların uzmanlık sınavlarına hazırlancam..
ya da - çok düşük bi ihtimal- zaman içinde burası hakkında yanıldığımı anlıcam ve kurumuma sevgiyle sarılıp emekli olana kadar burda mutlu mesut yaşıcaamm..

dua edin, noolur ikincisi olsun noolur... :(

27 Aralık 2006

emanet

ereğliye kaç kere niyetlenmiştim gitmeye ama olmamıştı.. kısmet bu sefereymiş. hem de çok güzel bişey için..

ünivesiteden 6-7 kişi olarak mezun olup, dağıla dağıla kalan 4 kişiden birini daha evlendirdik geçen hafta.. kuzum nesroşum, kraliçe gibi saçları ve edalı bakışlarıyla başladığı geceyi, oynamaktan yorulmuş ama gülen gözlerle bitirdi..

mutlu olduğunu gördüm ve hissettim ya, içim tam rahat etti işte.

enişte; onu sana emanet ediyoruz, ona çok iyi bak! gülen gözlerinizdeki ışıltı ömür boyu sönmesin..

14 Aralık 2006

hariciyeye veda..

1 sene 8 ay sürdü hariciye maceram. süper bir eğitim dönemi.. süper arkadaşlıklar.. ve 2 ömürlük dostla çok gülmeler, çok dertleşmeler..
çok hüzünlüyüm ve çok buruğum ayrıldığım, daha doğrusu ayrılmak zorunda kaldığım için.. giderken yine arkadaşlarım ve dostlarım yanımdaydı. mutsuzluğumu almak istermişçesine "happy" hour'la uğurladılar beni.

artık başka yerdeyim başka insanlarla. hariciyenin kalbimdeki yerini tutacak gibi görünmüyolar. çok üzgünüm. inşallah yanılıyorumdur..