işyerinde ayda bir nöbet sırası bana geliyor.. gece 24'e kadar, yaklaşık 6 metrekarelik bir odada, külüstür bir televizyon (siyah-beyazdan sonra çıkan ilk renklilerden), bozuk bir tv kumandası, iki masa, bir bilgisayar(benim oturmadığım masada) ve iki kişi geceyarısına kadar bekliyoruz. acil bir durum olursa harekete geçiyor, saat kaçmış demeden müdürleri, başkanları uyandırmaktan çekinmiyoruz. :) önemli bir hareketin olmadığı gecelerde ise, miskin ve yarı uyur halde, televizyonun başında geçiyor saatler..
nöbetleri seveni pek duymadım, ben de bayılıyorum denemez ama, hayatın temposunda oturup düşünmeye, kendimi dinlemeye ayıramadığım vakitleri buluyorum nöbetlerde.. kendi kendime resimler karalıyorum kağıtlara, yapmayı unuttuğum şeyler aklıma geliyor, telefonumu karıştırıp uzun zamandır aramayanları/aranmamışları farkediyorum..
işte bu yüzden nöbetlerden çok şikayetçi değilim. ama burdan yetkililere sesleniyorum, lütfen ayda 2 kereye çıkarmayın nöbetleriiiiiii....
2 yorum:
bak ne dicem şu müthiş dedikodulu buluşmamızı o nöbetlerden birine mi getirsek ne:)nişan dedikodularıyla çın çın çınlatırıs hariciyenin duvarlarını;)
hariciye nöbetlerimde çok arıyorum birilerini, muhabbeti.. ama yasak ne yazuk kü misafir almak.. :( eeeee, devlet işi bu, gizlidir!!!
Yorum Gönder